25

ülkelerle dostluk temelinde yeniden gözden geçirilmelidir. Bölgemizdeki ülkelerle ekonomik ve iktisadi ilişkilerimiz güçlendirilmelidir. Askeri harcamalar sınırlandırılmalı, bu kaynaklar eğitim ve sağlık hizmetlerine ayrılmalıdır. Bu çerçevede militarist eğilimlere karşı mücadele edilmelidir.
Eğitim, istihdam, gümrük, sanayi, ticaret,
imar ve iskan, enerji gibi tüm alt-politika alanlarımız yukarıda sözü edilen genel prensipler bütünlüğü içerisinde oluşturulacak olan Bilim-Teknoloji- Sanayi politikaları çerçevesinde oluşturulmalıdı r.
Maden, sanayi, ulaşım, altyapı, yerleşim
gibi ö’eleri kapsayacak bütünsel arazi kullanım haritaları hazırlanmalıdır.
Büyük bir bölümü deprem kuşağı içersinde
yer alan ülkemizin sanayi ve yerleşim planları rant politikalarından kurtarılarak, planlı ve bölgesel eşitliğe dayalı toplumsal çıkarları esas alan bilimsel bir yöntemle hazırlanmalıdır. Ayrıca yaşanan depremler sonucunda büyük bir yıkım yaşayan ve deprem sonrasında uygulanan rant politikaları nedeniyle sorunları katlanarak artan insanlarımıza güvenli ve insanca bir yaşam çevresi sa•lanmalıdır.
Bu doğrultuda, TMMOB de üzerine düşen
görevi daha büyük bir duyarlılıkla yerine getirecektir.
Son yıllarda özellikle dış bağımlılığın arttığı
enerji sektöründe, ulusal kaynaklara dayalı bir politika izlenmeli, bu alandaki kamu kurumları güçlendirilerek enerji üretimi kamu eliyle sağlanmalıdır. Özel sektöre alım garantisi verilen bütün enerji sözleşmeleri iptal edilmelidir.
Çevre ve sağlık mevzuatımızı by-pass
etmek için “mobil santral” adı altında gündeme getirilen ve Samsun ve Batman örneklerinde olduğu gibi halkın karşı çıkışına rağmen inşa edilen düşük kaliteli yakıt tüketerek hem tarım alanlarımız hem de insan ve çevre sağlığı üzerinde büyük bir tehdit oluşturan termik santraller kapatılmalıdır.
Madencilik sektöründe ham cevher ihracı
bütünüyle yasaklanmalı, gün geçtikçe stratejik önemi anlaşılan bor ve trona madenleri aramadan uç-ürün üretimine kadar tüm aşamalarında kamu eliyle işletilmelidir.
Eğitim ve sağlık hizmetleri tüm yurttaşlar
için eşit ve parasız ve insanca bir yaşamın gerektirdiği kalitede olmalıdır. Örgün eğitim kurumlarında eğitim dilinin yabancı dilde olması uygulamasına son verilmelidir.
İnsanlarımızın maddi gönencini arttıracak
önlemlerin yanı insani ve politik gereksinimlerini de özgürce karşı 1am aları nın koşulları
yaratılmalıdır. 12 Eylül Anayasası yürürlükten kaldırılmalı, eşitlik, özgürlük, barış, demokrasi ve insan haklarının esas olduğu yeni bir Anayasa katılımcı bir tarz ile oluşturulmalıdır. Bu kapsamda yıllardır ülkemizin bir coğrafyasını baskıyı esas alan olağanüstü bir rejim ile yönetme politikasından yaz geçilmeli, OHAL kaldırılmalıdır. Göç etmek zorunda bırakılan bölge insanlarımızın köylerine özgürce dönüşleri ve insanca yaşam koşulları devlet tarafından güvence altına alınmalıdır.
Emekçilerin ve ezilen kesimlerin siyasal
örgütlenmeleri üzerindeki kısıtlar kaldırılmalı, Seçim ve Siyasi Partiler Kanunu demokratik bir içerikle değiştirilmelidir. Seçimlerde baraj uygulaması kaldırılmalı, nispi temsil sistemine dayalı ve seçim ittifaklarına izin veren düzenlemeler sağlanmalıdır.
Emekten yana politikaları hayata geçirecek
siyasi iradenin iktidara taş ınması sağlanmalıdır.
Bütün çalışanların grevli, toplu sözleşmeli
sendikalaşma hakkı tanınmalıdır.
Sivil ve bağımsız bir hukuk sistemi esas
alınmalı, hukukun ülke ve toplum yararlarının koru nması görevi restore edilmelidir.
Kürt sorununa barışçı çözüm kalıcı hale
getirilmeli, halklar arası kardeşlik ve dostluk esas alınmalı, tüm yurttaşlarımızın kültürel düzeyde kendini ifade etmeleri önündeki engeller kaldırılmalı, anadilde eğitim ve yayın hakkı sağlanmalı ve devlet tarafından desteklenmelidir.
Tutuklu ve hükümlülerin tecritine dayalı
hücre (F) tipi cezaevi uygulamalarına son verilmeli, cezaevlerinde insani yaşam koşulları hakim olmalıdır.
İdam cezası kaldırılmalı, siyasal suçlardan
tutuklu ve hükümlü bulunanlar koşulsuz olarak serbest bırakılmalıdır.
Tarımda toprak mülkiyet yapısı yoksul
halkın çıkarları doğrultusunda yeniden ele alınmalıdır.
Mayınlı araziler temizlenerek yoksul halkın

kullanımına açılmalıdır.

 
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, önümüzdeki dönemde de, Odaları ve üyeleriyle birlikte çalışma, uygulama ilkesiyle ülkemizdeki ve dünyadaki emek güçleriyle dayanışma içinde bağımsızlıkçı, eşitlik ve özgürlükçü, barış ve dayanışmacı bir Türkiye ve Dünya için çalışmalarını sürdürecektir.

Selam Olsun Türkiye’nin ve Dünya’nın Aydınlık Geleceğine!

25